Toplam 6 sonuçtan 1 ile 6 arasındakiler gösteriliyor.

Konu: Seralarda Jeotermal ısıtma

  1. #1
    ubeyd
    Guest

    Seralarda Jeotermal ısıtma

    Jeotermal ısıtma
    Jeotermal sıcak sularla serlerin ısıtılması Dünyanın birçok ülke­sinde geniş çapta kullanılmaktadır. Son yıllarda da ülkemizde de gerek şehirlerin ısıtılmasında ve gerekse serlerin ısıtılmasında jeotermal sıcak sulardan büyük ölçüde yararlanılmaktadır.
    Dünyada arzın derinliklerine doğru inildikçe belli bir sıcaklık artışı meydana gelir. Bu sıcaklık artışı yerin derinliklerinde henüz soğumamış magmadan ileri gelmektedir. Magmanın yeryüzüne yakın veya uzak oluşu, sıcaklık artışını değişik şekillerde etkiler. Genelde her 33 m'de bir sıcaklığın 1°C arttığı varsayılır. Ancak her 3-5 m'de bir arttığı yerlerde
    vardır. Yeryüzünde bulunan çatlaklardan, yarıklardan veya normal ola­
    rak sızıntı yoluyla toprak içine giren ve toprağın alt tabakalarına doğru
    inen sular, geçirgen olmayan tabakalar üzerinde birikerek yeraltı sula­
    rını meydana getirir. Yeraltı suları Magmanın yer kabuğunu ısıttığı yer­
    lerde ısınarak, yeraltı sıcak sularını meydana getirir. Bu sıcak sular bazen
    oldukça derinlerde ve geçirgen olmayan iki tabaka arasında sıkışmış
    olarak bulunur. Bu durumda basınçlı ve buharlı su özelliği kazanır ve
    sıcaklığı 200-300°C'ye ve hatta üstüne çıkabilir. Bu sulardan derin ku­
    yular açarak yararlanmak mümkündür. Bazı durumlarda ise yeraltı
    suları akışkan haldedir. Yerin üst kısmına kendiliğinden çıkabilir. Bu
    sular sıcak veya soğuk kaynak sulardır. Sıcaklıkları çok değişkendir. , .
    Bazen 100°C'ye kadar sıcaklık ölçülebilir. Yeryüzüne kendiliğinden
    çıkan sular eski devirlerden beri çeşitli şekillerde insanlık yararına kul- ;
    lanılmaktadır. Bu sular içinde kireç bulunduğundan çıktıkları yerlerde
    beyaz kireç taşlarından oluşan traverten veya pamuk taşı taraçalarını
    meydana getirerek Pamukkale'de küçük Çökelez dağının çürük vadisine
    doğru açılan yamaçlarında olduğu gibi doğa harikaları yaratır. Bazıları '■
    zaman zaman patlama yaparak yeryüzüne çıkar ve çok güzel görünüm­leri olan İzlanda, Yeni Zelanda'nın kuzey adası ve ABD'nin Wyoming eyaletindeki gayzerleri meydana getirir. Diğer bir kısmı kaplıca olarak sağlık hizmetlerinde kullanılır. Bunların dışında tarımsal amaçlıda kul­lanılabilir. Çiftlik evlerinin. Tavuk kümeslerinin, mantar yetiştirme evle­rinin, serlerin ısıtılmasında , bazı ürünlerin kurutulmasında ve hatta soğuk hava depolarının soğutulmasında yer alır.
    Jeotermal enerjiler özellikle kendi halinde dışarı çıktıklarında ve sıcaklıkları 40°C'nin üzerinde bulunduğunda ısıtmada en ucuz enerji­dir. Bu bakımdan halen Macaristan'da, İtalya'da, Yeni Zelanda'da İzlanda' da, Japonya'da, Meksika'da, ABD'de ve Sovyetler Birliğin'de geniş çapta kullanılmaktadır.
    BOCDİZAR (1970) göre, Macaristan'da yer altı sularının tarım ke­siminde kullanılması büyük bir hızla gelişmektedir. 1969 yılında 400 bin m2'lik bir ser alanı jeotermal enerjisiyle ısıtılmaktadır. LİNDAL (1961) göre İzlanda'da 1960 yılında 95 bin m2, 1970 yılında 110.000 m2 ve 1980 yılında 130.000 m2 ser alanı jeotermal sıcak sularla ısıtılmaktadır. Bu ala­nın %70'i de sebze, %30'u da çiçek tarımı yapılmaktadır. 1980 yılında İzlanda'da her bir metre karelik ser alanının ısıtılması için 300-350 kcal/h ısıya gereksinim bulunmaktadır. Ser alanlarının ısıtılmasında jeotermal enerjinin yıllık payı 20.000 ton yakıta karşılık olmaktadır. Rusya'da bu enerji yardımıyla 150.000 m2'lik bir ser alanının sıcak hava ile ısıtılması ve 15.000 m2'lik bir alanın toprak ısıtılması yapılmaktadır (LOKCHİNE ve DOVROV 1970) .
    Türkiye'de doğal olarak yeryüzüne çıkan sular çok eski yıllardan beri kaplıca olarak değerlendirilmektedir. 1950 ve 19601ı yıllarda Maden Tetkik Araştırma Enstitüsünün yaptığı yoğun çalışmalar sonucu Türkiye' de sıcak su varlığı araştırılarak tespit edilmiş ve birçok yerde sıcak su haritaları meydana getirilmiştir. Bu çalışmalar sonucu Türkiye altı böl­geye ayrılmıştır. Sıcak suyun en yoğun olduğu kesim batı Anadolu bölgesi olup, hem toprak üstüne çıkan ve hem de toprağın derinliklerinde çok yüksek sıcaklığa sahip sular bulunmaktadır. Bu bölgede yapılan sondaj çalışmalarında değişik yerlerde derin kuyular açılmış ve sıcaklığı 250-300°C'ye varan basınçlı sıcak sular elde edilmiştir. Bu sular bulunduk­tan sonra 1970-1972 yıllarında benimde içinde bulunduğum çok geniş dallardan gelen bilim adamlarının katıldığı bir komisyon çalışmalara başlamış ve açılan kuyulardan nasıl yararlanacağı, sıcak suların getire­ceği problemler üzerinde durulmuştur. Sonuçtan ortaya çıkartılan rapor DPT 'na verilmiş ve Denizlide ilk olarak elektrik üreten bir santral ve daha sonra ser tarımı başlatılmıştır. Ancak çıkartılan sular içinde bol miktarda bor, sodyum, kalsiyum ve magnezyum karbonat, bikarbonat­lar bulunmakta, bu sular taşındıklar borularda çabuk tıkanma ve ko-rezyonlara sebep olmakta ve ayrıca kullanım sonucu dışarı atıldığından çevre kirlenmesine yol açmaktadır. Bu sorunların çözülmesi için yapılan çalışmalarda, jeotermal sıcak sudaki basınç kalktığı zaman borularda meydana getirdiği kireç birikmesi ve tıkanmalarının önlenmesi için, eşan-jör sistemi getirilmiş ve sıcak su ayrı bir sistem içinde basıncı düşürül­meden dolaştırılırken, buna temas eden bir diğer normal su, bu borular tarafından ısıtılarak ısıtma borularında dolaştırılmıştır. Bu sistemin bu­lunmasıyla son yıllarda Afyon, Simav ve Balçova'da olduğu gibi hem şehir evlerinin ısıtılması ve hem de serlerin ısıtılması yapılmaktadır. Eşanjör sistemi 40°C gibi düşük sıcaklık derecesine sahip suların bile ısıtmada kullanılmasına yardımcı olmaktadır. Bu konuda çeşitli firmalar ortaya çıkarak çalışmalar yapmaktadır. İler ki yıllarda ülkemizin birçok yerinde jeotermal sıcak sulardan daha fazla yararlanma yoluna gidilecektir.

  2. #2
    ebrar
    Guest

    Sahip çıkılsa jeotermal seracılık turizmi geçer

    Ege'de jeotermal kaynakların bulunduğu bölgelerde yapılan modern seralarda üretim, ihracat ve istihdam rakamları krize rağmen artış gösterdi. Türkiye'nin bu konuda Avrupa'nın merkezi olma iddiasında olduğunu belirten Agrobay Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Şentürk, "Tarım Bakanlığı jeotermal seracılık konusunda bir planlama ve altyapı çalışması yapsa Türkiye, bu sektörden turizmden daha fazla getiri sağlar" dedi.
    İzmir'de Bergama-Dikili, Manisa'da Turgutlu ve Denizli'de Sarayköy ilçelerinde jeotermal sera yatırımları hızla artıyor. Jeotermal enerjiyle, topraksız yöntemle yapılan tarımın sağladığı getiri ve ürünlerin pazar sorununun bulunmaması, diğer grupları da bu sektöre çekiyor. Ege Bölgesi'nde ilki 2002 yılında Agrobay tarafından 60 dönümlük alanda yapılan seraların 6 yılda 500 dönüme ulaşması ve şirketin kısa sürede Avrupa'nın en büyükleri arasında yer alması yatırımcıları cezbediyor. Aynı yöntemle üretim yapmak üzere Bergama ve Dikili'de 7, Sarayköy'de 6 ve Turgutlu'da 2 jeotermal sera yatırımı yapılırken birçok projenin de izinlerin çıkmasını beklediği belirtiliyor.

    5 bakanlıktan izin gerekiyor
    Türkiye'nin bu konuda Avrupa'nın merkezi olma iddiasında bulunduğunu belirten Şentürk, sermaye ve pazarın hazır durumda olmasına rağmen Tarım Bakanlığı'nın sektöre sahip çıkmadığını savundu. Seracılığa yatırım yapmak isteyen bir girişimcinin gerekli izinleri iki yıldan önce alamayacağını savunan Şentürk, "Aslında kağıt üstünde böyle bir yatırımı yapmak mümkün değil. 5 bakanlıktan izin alınması gerektiğini gören bu işten vazgeçiyor" dedi.
    Krizin etkilerinin görülmeye başladığı ilk aylarda ihracat pazarlarında bir duraklama yaşansa da şu anda satışların iyi durumda olduğunu dile getiren Şentürk, bu yıl ihracatın 10 milyon euroya ulaşacağını anlattı. Kriz döneminde işçi çıkarmadıklarını, pazar veya fiyat daralması yaşamadıklarını bildiren Şentürk, 2012'ye kadar çalışan sayısını 2 katına çıkararak bin kişiyi istihdam etmeyi, yıllık 35 bin ton domates ve Kaliforniya biberi üretmeyi planladıklarını söyledi.

    Yatırımlar artıyor
    Bergama-Dikili arasındaki bölgede yatırımı bulunan Akcelep firması kapasitesini 50 dönüme çıkarırken, Vegevital firması 35 dönümlük kapasiteyi 100 dönüme çıkararak çalışan sayısını 40'dan 100'a yükseltme kararı aldı. Bölgedeki Türkeli ve Agrion Gıda firmaları da yatırımlarını büyütme kararı aldı. Denizli'de de tekstil sektöründe kazançların düşmesi nedeniyle bir çok grubun jeotermal sera yatırımlarına ilgi duymaya başladığı belirtiliyor. Bölgenin en büyük tekstil yatırımlarından olan Menderes Tekstil'i bünyesinde barındıran Akça Holding, kurduğu Smyrna Tarım şirketiyle Sarayköy'de 84 dönümlük alanda üretime başladı. Çorap üretiminde Anadolu'nun en büyük tesisine sahip Ada Tekstil AŞ de Sarayköy'de 50 dönümlük sera oluşturdu. Manisa'nın Turgutlu ilçesinde de Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu'nun ortağı olduğu Eskihisar Tarım AŞ'ye ait 90 dönümlük seralarda domates ve biber üretimi devam ediyor.


    2 kat fazla verim alınıyor
    Jeotermal kaynaklardan çıkan 100 derecelik suyla ısıtılan seralarda üretim, bilgisayar teknolojisiyle yönetiliyor. Seraların iklimlendirme şartlarının tümü bilgisayar tarafından belirlenip uygulanıyor, insan gücü sadece ürünlerin toplanıp paketlenmesinde devreye giriyor. Seralarda toprak yerine perlit, Hindistan cevizi lifi ya da ponza kullanılıyor. Topraktaki yetiştiriciliğe göre iki kat fazla verim alınabiliyor. Yatırım maliyetinin dekar başına 50 bin TL'yi bulması nedeniyle genelde büyük yatırımcıların tercih ettiği jeotermal seraların 1-2 yıllık zaman dilimi içinde kendini amorti ettiği ifade ediliyor.


    Kaynak: Referansgazetesi.com

  3. #3
    TABİATCI
    Guest

    Cevap: Seralarda Jeotermal ısıtma

    sn Ebrar:Ülkemiz bir jeotermal zengini ve biz bundan yararlanmayı bilmiyoruz.sn Kenan ve bazı arkadaşlarına nasip oldu gördüler.İlimizde şu an jeotermal enerji ile 2500 konut,pek çok okul ve resmi daire ısıtmada bu enerjiyi kullanıyor.Üstelik hem ucuz,hem çevreci hemde dovizimiz cebimizde kalıyor vede işgücü üretimi en önemlisi.Üniversiteye bağlı seracılık yüksek okulunun büyükce bir serası mevcut.Genellikle eğitime ve araştırmaya yönelik jeotermal enerji ile ısınıyor .Görevli tekniker arkadaşım olur ara,sıra uğrarım çok güzel neticeler alıyorlar üstelik ilimize epeyce erkenci fide ve çiçek satışları var.geçen yıl MTA 'nın sismik araştırmaları neticesinde zengin yeraltı suları varlığının duyumuna ulaştım.Ancak bu konuda kamunun bu konuya eğilmesi gerekli olduğu kanaatindeyim.Ne deyim bilmemki????

  4. #4
    selim
    Guest
    Çok ekonomik bir ısıtma yöntemi ama bazı mahzurları da var. Mesela çıkan atık su.

  5. #5
    TABİATCI
    Guest
    Sn Selimiğer atık enerji maddelerinin yanında bu hafif kalır.Arıtma tesisi olabilir yada Direkt yer altına basılabilir.Ayrıca;ilimizde Bu enerjiyle meyve kurutma tesisi bile var.Bunun yanında Bu enerjiyle kurulan bir üretim tesisinden Fransa'ya domates ihrac edilmekte. Selamlar.

  6. #6
    Kaan Kılıçarslan
    Guest
    Yeni ürettiğimiz hava toprak veya su kaynaklı sera ısıtma sistemleri hakkında bilgi verebilirim ilginizi çekerse uyguladık çok verimli ve ekonomik

Bu Konu İçin Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu açma yetkiniz yok.
  • Cevap yazma yetkiniz yok.
  • Eklenti yükleme yetkiniz yok.
  • Mesajınızı değiştirme yetkiniz yok.
  •